Edebiyat> Türkçe Konuları > Atasözleri . Atasözleri . 22 Aralık 2012 admin. deyimler ise yargı bildirmeden konuyla ilgili durumu etkili bir şekilde ifade eden anlatım biçimidir. Deyimlerin öğüt ve ders vermek gibi bir çabası yoktur. Atasözü ve deyimler anonimdir, ilk söyleyenleri unutulmuştur. Örneğin“serin serin esen rüzgar”, “masmavi bir deniz” veya “tatlı mı tatlı bir bebek” söz öbeklerinde kullanılan ikilemeler, anlatıcının heyecanını ve duygularını daha iyi ifade etmektedir. İkilemeler, atasözleri ve deyimler gibi anlatımı güçlendiren söz EnÇok Kullanılan Atasözleri ve Anlamları en sık kullanılan atasözleri atasözleri anlamları kısa atasözleri 100 tane atasözleri sözlüğü a dan z ye. Atasözleri ve deyimler toplumbilim, ruhbilim, eğitbilim, ekonomi, felsefe, tarih, Bir konu hakkında başkalarından da fikir almak gerekir. 1 önceden iyi göremediği bir şeyi sonradan görür olmak; 2) mec. bir şey ilk etkisini yitirmek, yadırganmaz olmak. belli bir huydan vazgeçememek, alışıklığı bırakamamak: “Bir zorunluluk olmadan alışkanlıklarımızdan kolay kolay kopamıyoruz.” -H. Taner. bir işe alışmaya çalışmak. terinin biraz kurumasını beklemek. SınıfTürkçe deyimler, atasözleri ve özdeyişler konu anlatımı, deyim ve atasözünün ortak özellikleri hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz. Deyim ve cash. Atalarımızın olaylar karşısındaki tecrübelerini gelecek nesillere aktaran,söyleyeni belli olmayan, anonim, öğüt-nasihat veren, öğretici, kısa özlü ve kalıplaşmış sözlere ATASÖZÜ Özellikleri Atasözleri öğüt verici ve yol tarafından söylendiği belli ortak sözlerdir. Bir tek sözcüğü bile güçlendirir ve genellikle mecaz anlamlıdır. Yani atasözlerinde benzetmeli anlatım atasözleri gerçek ve deneyim sonucu söylenmişlerdir. Kesin yargı kısa ve özlü sözlerdir. Az sözle bir öğüdü, bir yaşam gerçeğini anlatır. Atasözünde anlatılmak istenen konu etkili biçimde dile Atasözleri ve Açıklamaları Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır Sert ve kırıcı olmayan, yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, okşayıcı, etkileyici, inandırıcı ve yerinde söylenmiş söz insanın hoşuna gider; bu söz en azgın kişinin bile inadını kırar, onu yumuşatır ve yola samanı gelir zamanı Elimizdekiler bugün bizlere değersiz gibi gözükebilir, ancak günün birinde bu eşya saman çöpü bile olsa ihtiyacımız üzüme baka baka kararır İnsan hem etkilenen, hemde etkileyen bir varlıktır. Her zaman bir arada bulunan, arkadaşlık eden kimseler, birbirlerinin huyunu ekersen onu biçersin [1] “Kişiler çevrelerine nasıl davranırlarsa öyle karşılık alırlar” anlamında bir sözdür. [2] “İyilik yaparsan iyilik bulursun, kötülük yaparsan kötülük bulursun” anlamında bir evi yanmış, kimse inanmamış Yalan söylemeyi adet edinen kişinin sözlerine kimse inanmaz. Öyle ki bir gün evinde yangın çıksa da evim yanıyor, imdat ! diye bağırsa, inanıp yardıma koşan gerçek anlamından az çok uzaklaşarak ilgi çekici anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış sözlere DEYİM Özellikleri Deyimler en az iki sözcükten meydana gelir. Daha uzun olanları da atmak Çok istemek Dırdır etmek Yerli yersiz söylenip durmakŞifayı kapmakHastalanmak veya hastalığı doğrusuna gelmek Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi Deyimler mecaz bir anlatım taşırlar. Deyimlerin vermek istediği düşünceyi anlayabilmek için sözcüklerin sözlükteki anlamlarını değil söz grubunun kullanılış nedenini anlamamız gerekir.“ Baltayı taşa vurmak” deyimi farkında olmadan karşımızdakilerden birine dokunacak, incitecek söz söylemek baltanın ağzını taşa vurmak anlamında değildir. Deyimler atasözleri gibi genel kural niteliği taşımazlar. Atasözlerinin amacı yol göstermek, öğüt vermek, gerçekleri bildirmektir. Deyimler ise bir kavramı ya da durumu etkileyici bir biçimde belirtmek amacındadır. Deyimleri atasözlerinden ayıran en temel özellik göstermek Yol göstermek Kabak tadıvermek Devamlı, ısrarlı bıktırmak Paçaları sıvamak Hazırlanmak Deyimler tek bir sözcük gibi görev yaparlar. Deyimler hangi cümlede yer alırsa alsınlar aynı anlama taştan çıkarmak En zor şartlarda bile geçimini sağlamakÜzerine tuz biber ekmek Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmakAtasözleri ve deyimler ile ilgili Eba’da hazırlanmış güzel bir konu anlatımı videosu için tıklayınız. Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış Boyundan bele kadarki bölüm yer Bir şeyin kapladığı boşluk, mekan. gelmek ulaşmak, varmak.» Sırtı yere gelmemek Güçlü olmak, sarsılmamak, yerinden Özellikleri 1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Bu şekilde bir kullanım anlatım bozukluğuna yol Sürahiden boşalırcasına yağmak Yanlış » Bardaktan boşalırcasına yağmak Doğru» Suratından düşen bin parça Yanlış » Yüzünden düşen bin parça Doğru 2. Deyimler şahsa ve zamana göre Ödevimi yapınca öğretmenin gözüne girdim. Ben » Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. Biz 3. Deyimler genellikle mecaz “Kök söktürmek” deyimi “bir bitkinin kökünü çıkarttırmak” değil, “güçlük çıkarmak, uğraştırmak” anlamındadır. » “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” KarikaTürkçe Dersi Facebook Sayfası 4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da Sır saklamak Sırrı açıklamamak » El sürmemek Değmemek, dokunmamak 5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı “Burun kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir. Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır. 6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde Ağzı kulaklarına varmak sözcük grubu » İğne atsan yere düşmez cümle » İçi içine sığmamak sözcük grubu » Ne tadı var ne tuzu cümle Deyimler ve Atasözleri Arasındaki Benzerlikler ve FarklılıklarDeyimler ve Atasözlerinin Ortak Özellikleri 1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir. 2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar. 3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. 4. Genellikle mecaz anlam ile Atasözleri Arasındaki Farklar 1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu İşleyen demir ışıldar. atasözü » İki yakası bir araya gelmemek deyim 2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için “Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür “kulak kabartmak” sözü ise anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir. 3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği “Çobansız koyunu kurt kapar.” sözü ders verdiği için atasözüdür. “Burnu havada olmak” sözü ise öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir. Deyim ve Atasözleri Deyim ve Atasözleri,Deyim ve Atasözleri Nedir, Deyim ve Atasözleri tyt, Deyim ve Atasözleri örnekler, Deyim ve Atasözleri ayt, Sizlere bu yazımızda Deyim ve Atasözleri hakkında bilgi vereceğiz. Deyim ve Atasözleri Konu Anlatımı Deyim ve atasözleri konusunun anlatımını, özelliklerini ve örneklerini aşağıda konu başlıklarına göre aşağıdan ulaşabilirsiniz. Deyim Nedir? Deyimlerin Özellikleri Deyimlere Örnekler Atasözü nedir? Atasözlerinin Özellikleri Atasözlerine Örnekler C. Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Ortak Özellikler D. Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Farklar Deyim Nedir? Belli bir durumu, belli bir kavramı göstermek için kullanılan öz anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış, halkın ortak dil ürünü olan sözlere deyim denir. Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz. sırt Boyundan bele kadarki bölüm yer Bir şeyin kapladığı boşluk, mekan. gelmek ulaşmak, varmak. ⇒ Sırtı yere gelmemek Güçlü olmak, sarsılmamak, yerinden düşürülememek. Deyimlerin Özellikleri 1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Bu şekilde bir kullanım anlatım bozukluğuna yol açar. Örnek “Başını taştan taşa vurmak” deyimi “kafasını taştan taşa vurmak” biçiminde söylenemez. “Tut kelin perçeminden” deyimi” kelin perçeminden tut” biçiminde kullanılamaz. 2. Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir. Örnek ⇒ Ödevimi yapınca öğretmenin gözüne girdim. Ben ⇒ Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. Biz 3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır. Örnek Küplere binmek Sinirlenmek Küpün üzerine oturmak anlamında değildir. Derdini dökmek Çekilen sıkıntıların bir bir anlatılması. Ayağının tozuyla Gelir gelmez Burun kıvırmak Beğenmemek Sinekten yağ çıkarmak Olamayacak yerden çıkar sağlamaya çalışmak Ağzı açık ayran delisi Aptal aptal bakan avanak 4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır. Örnek ⇒ Çoğu gitti azı kaldı Yapılmakta olan işin en önemli, en zor bölümü bitti. ⇒ İyi gün dostu olmak Sadece iyi günlerde görünmek. ⇒ Kimi kimsesi olmamak Yakını, eşi, dostu bulunmamak. ⇒ Yükte hafif pahada ağır Taşınması kolay olan aynı zamanda kıymetli olan şey 5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz. Örnek “Burun kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir. Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır. 6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir. Örnek ⇒ Ağzı kulaklarına varmak sözcük grubu ⇒ İğne atsan yere düşmez cümle ⇒ İçi içine sığmamak sözcük grubu ⇒ Ne tadı var ne tuzu cümle Deyimlere Örnekler ⇒ Adamdan saymak Değer vermek, saygı duymak ⇒ Ağzı laf yapmak Güzel ve ikna edici konuşmak ⇒ Ağızdan düşürmemek Sürekli bir şeyden bahsetmek ⇒ Kafadan atmak Bir konuda bilgi sahibi olmadan konuşmak ⇒ Kara gün dostu Sıkıntılı ve kötü günlerde yanında olan dost ⇒ Kazan kaldırmak Yöneticilere topluca karşı çıkmak ⇒ Kesenin ağzını açmak Fazladan para harcamaya başlamak ⇒ Notunu vermek Kişi hakkında kanaate varmak, kişinin huylarını çözmek ⇒ Yağlı müşteri Çokça alışveriş yapan, parası çok kişi ⇒ Yakayı sıyırmak Bir şeyden, bir durumdan kurtulmak ⇒ Yılan hikayesi Çözümü olmamak, işlerin karışık olması ⇒ Yüzünü gören cennetlik Uzun bir süre ortalıkta gözükmeyen kişi ⇒ Beş parasız Zengin olmamak, varlıklı olmayan kişi B. Atasözleri Atasözü nedir? Uzun deneyimler ve gözlemler sonucu oluşmuş, yol gösterici, genel kural biçiminde kalıplaşan, toplumca benimsenen ve anonim bir nitelik taşıyan özlü sözlerdir. Atasözlerinin Özellikleri 1. Kısalık ve özlülük Uzun uzun konuşa­rak, ya da sayfalarca yazarak anlatmak zorunda kaldığınız bir düşünceyi üç beş kelimelik bir ata­sözü ile daha etkili söyleyebiliriz. Örnek ⇒ “Aç ayı oynamaz.” ⇒ “Su yatağını bulur.” ⇒ “Baş kes, yaş kesme. ” ⇒ “Boğaz kırk boğumdur.” ⇒ “Çivi çiviyi söker.” 2. Tarafsızlık Sosyal olguların nedenleri­ni, uzun bir deneme ve gözleme dayanarak, taraf tutmadan bildirme. Sütten ağzı yanan, yoğurdu üf­leyerek yer. Örnek ⇒ “Ayranı üfleyerek içer.” 3. Genelleştirme Herhangi bir olaydan çı­kan sonucu ya da ibret dersini toplumun tüm birey­lerini ilgilendirecek bir yargıya bağlama. Örnek ⇒ “Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar. Gönül sırça bir köşktür, kırılırsa yapılmaz.” 4. Sürekli Gözlem Tabiat olaylarını sürek­li izleyerek, nasıl oluştuklarını ne gibi sonuçlar ver­diklerini bildirme. Örnek ⇒ “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.” 5. Ders ve Öğüt verme Kimi sözlerle doğ­rudan doğruya, kimi sözlerle anımsatma yoluyla ders ve öğüt verme. Örnek ⇒ “Ağlamayan çocuğa meme ver­mezler. / Ayağını yorganına göre uzat.” 6. Kılavuzluk, yol göstericilik Halk kültü­rümüzün oluşturduğu bilgece düşünceler ve haya­tı değerlendirişte kendine özgü yorumlar getirme. Örnek ⇒ “Taşıma su ile değirmen dönmez. / Korkunun acele faydası yoktur.” 7. Gelenek ve görenekleri yansıtma Atasözleri, milletimizin manevi yapısına, gelenek ve kültürüne dair bilgileri ortaya koyar. Örnek ⇒ “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatan vardır. / Kızını döv­meyen dizini döver. / Misafir umduğunu değil, bul­duğunu yer.” 8. Halk inanışları Atasözlerinin içerisinde, bugün bazısı batıl sayılan; fakat kökeni Şamanizm’e kadar dayanan çeşitli halk inanışlarına, halk hekimliğine ait bilgiler ve deneyimler bulunabilir. Örnek ⇒ “Ananın bahtı kızına.” / “Akacak kan damarda durmaz.” 9. Gerçekçilik Atasözleri, kişileri yanıltmayı hiçbir zaman amaçlamaz. Her zaman kişileri doğru olanı yapmaya yönlendirir. Örnek ⇒ “Dost ile ye, iç; alışveriş etme.” ⇒ “Bugünün işini yarına bırakma.” 10. Eleştiri, yergi, alay Toplumun aksayan yönlerini, insanların dışladığı kişilik tiplerini veya milletimizin nükte gücüyle ortaya koyduğu bir yergi atasözlerinin konusu olabilir. Örnek ⇒ “Balık baştan kokar.” / “Dost ile ye, iç, alışveriş etme.” / “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” / “Anlayana sivrisinek saz, anla­mayana davul zurna az.” 11. Mecazlı anlatım Her ne kadar gerçek bir deneyimi veya yaşantıyı ifade etse de, kullanılan sözcükler mecazlı anlatımın örneği olabilir. Örnek ⇒ “Terzi kendi söküğünü dikemez ” “İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine yapamazlar.” anlamını taşır. Bu atasözünün terziyle, sökükle bir ilgisi yoktur. 12. Sanatlı anlatım Atasözleri, içerisinde mecaz, teşbih, hüsn-i talil gibi bir veya birden çok söz sanatını barındırabilir. Örnek ⇒ “Bol bol yiyen bel bel bakar.” cinas / “Her taş baş yarmaz.” seci / “Ağız yer, yüz utanır.” mürsel mecaz / “Güvenme varlığa, düşersin darlığa.” tezat / “Üzüm üzüme baka baka kararır.” Hüsnütâlil Atasözlerine Örnekler ⇒ “Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış.” Aç olan kimse, ne türlü rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez; uyuyamaz. Bir gerekseme içinde bulunan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir. ⇒ “Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da.” Değerli kişi, gösterişi, giyim kuşamı olmasa da değerinden bir şey yitirmez; nerede olsa tanınır. ⇒ “Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi gider” Çağrılmadığın yere gitme. Sen çörekçi yada börekçi misin ki satış yapacakmış gibi şu kapıya, bu kapıya çağrılmadan gidesin? ⇒ “Eğilen baş kesilmez.” Bize teslim olan, hatasını anlayıp af dileyen, bize sığınan kişi bağışlanmalıdır. Bu davranış Türk-İslâm geleneğinin önemli bir kuralıdır. ⇒ “Gafile kelâm, nafile kelâm.” Çevresindeki gerçekleri görmeyen, sezmeyen, bilgisiz, dalgın kimseye ne söylense kâr etmez. O, bildiği gibi hareket eder. Dolayısıyla ona söylenecek her söz boşa gider. C. Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Ortak Özellikler * Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir. * Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar. * Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. * Genellikle mecaz anlam taşırlar. D. Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Farklar * Deyimler kavram ve durum bildirirler; atasözleri ise bir yargı ifade ederler. * Deyimlerin mecazlı anlamı vardır; atasözlerinde bu şart değildir. * Deyimlerde kesin hüküm,öğüt,yol göstericilik yoktur. Bu yüzden genel kural oluşturmazlar. Atasözleri ise kesin bir yargı bildirirler. * Deyimlerin öyküsü, efsanesi ve kaynağı genellikle vardır; atasözleri anonimdir, söyleyenleri belli değildir. * Deyimleri anlatım kalıbı olarak görebiliriz, atasözleri ise tek başlarına bir cümledir. Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlere atasözü Özellikleri 1. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır. 2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik “Damlaya damlaya göl olur. ” atasözünde bulunan “göl” sözcüğünün yerine “havuz” sözcüğünü getiremeyiz. Sözcüklerin yerlerini değiştirip “Göl damlaya damlaya olur.” da diyemeyiz. Atasözlerinin hepsi tamamlanmış bir yargı bildirir. Bu nedenle atasözleri cümle değeri taşır. 3. Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş “Terzi kendi söküğünü dikemez ” atasözü, “İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine yapamazlar.” anlamını taşır. Bu atasözünün terziyle, sökükle bir ilgisi yoktur. 4. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de Dost ile ye, iç; alışveriş etme. » Bugünün işini yarına bırakma. 5. Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın Mum dibine ışık vermez. ↔ Terzi kendi söküğünü dikemez. » Körle yatan şaşı kalkar. ↔ Üzüm üzüme baka baka kararır. ↔ İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar. 6. Atasözlerinin bazıları zıt Fazla mal göz çıkarmaz. → Azıcık aşım, kaygısız başım. » İyilik eden iyilik bulur. → İyilikten maraz ve Deyimleri Arasındaki Benzerlikler ve FarklılıklarAtasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri 1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir. 2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar. 3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. 4. Genellikle mecaz anlam ile Deyimler Arasındaki Farklar 1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu İşleyen demir ışıldar. atasözü » İki yakası bir araya gelmemek deyim 2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için “Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür “kulak kabartmak” sözü ise anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir. 3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği “Çobansız koyunu kurt kapar.” sözü ders verdiği için atasözüdür. “Burnu havada olmak” sözü ise öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir. 2. Atasözleri Atasözü Deneyimlere, gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş öğüt verici nitelikteki sözlerdir. Atasözlerinin Özellikleri Atasözleri, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir. Örnekler “Yolcu yolunda gerek.” Bu sözü ilk kimin söylediği belli değildir. Artık halkın ortak malı olmuştur. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcüklerin yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Örnekler Paça ıslanmadan balık tutulmaz. Doğru Pantolon ıslanmadan balık avlanmaz. Yanlış Balık tutulmaz paça ıslanmadan. Yanlış Atasözleri cümle şeklindedir ve mutlaka bir öğüt içerir. Örnekler Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Rüzgâr eken fırtına biçer. Atasözlerinden bazıları aynı anlama gelir. Örnekler Bir elin nesi var, iki elin sesi var. & Yalnız taş duvar olmaz. Öfkeyle kalkan zararla oturur. & Keskin sirke küpüne zarar. Atasözlerinden bazıları zıt anlamlıdır. Örnekler Eğri oturup doğru konuşalım. & Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Düşenin dostu olmaz. & Dost kara günde belli olur. Atasözleri, anlam özellikleri açısından üç bölümde ele alınır a. Gerçek Anlamlı Atasözleri Tüm sözcüklerin gerçek anlamında kullanıldığı sözlerdir, mecazlı bir ifadeye yer verilmez. Örnekler Çok konuşan çok yanılır. İnsanın canı acıyan yerindedir. b. Mecaz Anlamlı Atasözleri Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında kullanıldığı sözlerdir. Örnekler Acı patlıcanı kırağı çalmaz. “Acı patlıcan” herhangi bir duruma alışkın olan kimse, “kırağı” da kötü durum anlamında kullanılmıştır. Rüzgâr eken fırtına biçer Rüzgâr ve fırtına mecaz anlam taşımaktadır. c. Hem Gerçek hem Mecaz Anlamlı Atasözleri İki anlama da gelebilecek şekilde kullanılan sözlerdir. Örnekler Hamama giren anlam, hamama giren gerçekten terler. İkinci anlam, bir işe girişen, o işin güçlüklerini veya masraflarını göze almalıdır. Mal canın yongasıdır. Ağaç yaş iken eğilir.

atasözleri ve deyimler konu anlatımı