Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık Anabilim Dalı ve TMMOB İç Mimarlar Odası İzmir Şubesi iş birliğiyle düzenlenen ve 22 Aralık 2020 Salı günü 17:30 - 18:30 saatleri arasında yapılacak olan “İç Mimarlıkta Yüksek Lisans mı?” başlıklı seminer, internet üzerinden herkesin katılımına açık. İlgili çevrim içi
Guru 18 dk. Boşa zaman kaybı. Otur evde bilgisayarda 3ds Max, Vray vesaire öğren sağdan soldan objeleri topla ışığını sahneni vesaire ayarla bas rendera ArtStation'da hesap aç yükle portfolyonu oluştur iş gelir zaten. Okuduğum okulların zerre faydası olmadı öğretmiyorlar bir şey. Her şeyi kendin öğrenirsen bir şeyler
İçMimarlık ve Çevre Tasarımı Programı; görsel iletişim esasına dayalı sanatsal ve bilimsel yönden donanımlı tasarımlar oluşturmak, mekânsal ve çevresel düzenlemeler yaparak bunları sistemleştirmek amacını taşır. Oluşan tasarımlar ve mimari sistemler, Türkiye ve dünyadaki sanatsal hareketlerin incelenip, örneklerin
Yeşil iç mimarlık, insanların sağlığı, çevre ve enerji tasarrufu için neyin iyi ve neyin kötü olduğu ile ilgilidir. Elbette moda diğer tüm alanlarda olduğu gibi yeşil iç mimarlıkta da etkili olmaktadır, ancak bir yere kadar. İç mimarlığın anahtar kavramları artık sadece 'seçkin', 'çağdaş', ‘şık’ değil
Dün 00:23. #2. Emirizmir dedi: Merhaba. Mimarlık için intermette 250 bin baraj olduğu yazıyor fakat bazı üniversiteler iç mimarlık bölümüne 300 bin üstü sıralamayla alım yapmış. İç mimarlıkta baraj var mı?
cash. İç tasarım ile iç mimari arasında fark var mı? İç tasarım uygulamaları ile iç mimarlık çalışmaları arasında benzerlikler bulunmaktadır. Fakat birbirinden oldukça farklı olan bir çalışma alanı bulunur. İç mimarlığın özünü iç mekanlar için hemen her ayrıntının düşünülüp baştan yapılandırılması kısaca oluşturmaktadır. İç mekanlarda yapılacak olan çalışma teknik ve sanatsal bir iştir. Uygulama sırasında oldukça ayrıntılı ve teknik bir bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Sadece mobilya kullanımı değil; işçilik ve malzemeler ile alakalı oldukça ayrıntılı bir çalışma yürütülür. Duvarlar, zemini tavan, aydınlatmalar, havalandırma gibi ayrıntıları göz önünde bulundurur. Bunların yanında yaşam alanını ergonomik bir şekilde tasarlar. Gerekli objelerin konumu ve tasarlanması; eşyaların özellikleri oldukça önemlidir. İç tasarım ise daha çok zevke göre bir dekorasyon yapılması işidir. Fakat bu işte oldukça detaylı düşünme kabiliyeti gerektiriyor olup geniş bir kültürel birikim gerektirmektedir. Geçmiş ve çağdaş dönemlere ait dekoratif tasarımlar hakkında bilgi gerektirmektedir. İç Mimari Proje Uygulama Takibi İç mimaride bir tasarımın inşaatın en başından yapılması gerekmektedir. Yapının kullanım amacı üzerine farklılaşan tasarım projesi inşaatın oluşum sürecinde yapılmaya başlanmalıdır. İç mimari projesi takibi sırasında tasarımın sizin düşüncenize göre şekillenip şekillenmeyeceğini anlayabilirsiniz. Projeniz sırasında gerekli olan bütçe üzerinde büyük bir bilgilendirme yapmaktadır. Tasarım yapılmadan önce müşterinin dilediği renk, malzeme ve çeşitli istekleri öğrenilerek bunlara göre hazırlık yapılmaktadır. Müşterinin istekleri doğrultusunda yapılan tasarım için mekânda keşif yapılarak gerekli notlar alınmaktadır. İç mimarlık hizmetinde projelendirme aşamasında genellikle 3 boyutlu olarak görsel sunma imkânı ile bilgi verilmektedir. Ön proje aşaması sırasında renkler, mobilyalar ve çeşitli uygulamalar belirlenmektedir. Daha sonra ise revize aşamasına geçilmektedir. Daha sonra da anahtar teslimi için hazırlanılmaktadır. Tüm aşamalar sırasında oldukça detaylı bir çalışma bulunmaktadır. Bir İç Mimar Tam Olarak Ne Yapar? İç mimarlık için kısaca bir mekânın gereksinimlerini belirleyerek sanatsal ve işlevsel olarak bunları gidermek üzerine çalışma yürütmekte olduğu söylenebilir. Proje için müşteri ile yakından irtibatta bulunarak tasarım ve eskizleri yapmaktadır. Elektrik düzeni, zaman çizelgesi, proje bütçesi belirleme gibi ek detayları da yapmaktadır. Ayrıca inşaat ve tasarım üzerine diğer meslekler ile iş birliği içerisinde çalışır. Bu sayede müşterinin memnun olması adına aydınlatma ve tasarım üzerine iş birliği içerisinde hazırlanan bir proje sunar.
Arkadaşlar hepinize merhaba. Ben 17 yaşındayım ee mağlum üniversite için hazırlıklar başladı dershane ve okulda da sıkı çalışmalar başladı. Dershane de eğitim olarak Sayısal seçtim ama 11. ve 12. sınıf'da Fizik-Kimya-Biyoloji derslerinin zorluğundan ve o derslere yatkın olmamamdan dolayı ayrıca sayısal olarak popüler sayılan meslekler Mühendislik ve Tıp olduğu için ve bunlarıda istemediğim için sayısal okumaktan vazgeçtim. Eşit ağırlığa geçmeye karar verdim. Eşit ağırlıkta Matematik-Geometri-Edebiyat-Coğrafya dersleri görüyoruz mağlum. Bunlarda sıkıntım yok başarabileceğime eminim eşit ağırlıkta. Eşit Ağırlık okursam isteyerek yapabileceğim 4 meslek var önümde. Başlıkta da görüldüğü gibi Hukuk, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, Bankacılık ve Finans ve Psikoloji bölümleri. Ailemlede bu konu hakkında çok tartıştım ailem Mühendislik ya da Tıp istiyordu ama onlara yatkın olmadığımı ve okumak istemediğimi belirttim. Velhasıl Kelam bu bölümlerden en popüleri, en iyi iş bulabilme olanakları, maaşları, çalışma ortamları, kız-erkek oranı gibi sorular var kafamda. Bu bölümlerin mezunlarından, şuan bu bölümlerden herhangi birisini okuyan ya da okumayı düşünen arkadaşlardan açık bilgiler istiyorum. Yardımcı olursanız çok sevirim. Şimdiden cevaplarınız için teşekkürler .. bu kafadaysan hiç hukuk fakültesine gelme muhtemelen bitiremezsin. hadi bitirdin diyelim avukatlık sınavı geliyor 1 sene içinde onu kesinlikle geçemezsin. işletme filan oku bence. quoteOrijinalden alıntı selvetarm bu kafadaysan hiç hukuk fakültesine gelme muhtemelen bitiremezsin. hadi bitirdin diyelim avukatlık sınavı geliyor 1 sene içinde onu kesinlikle geçemezsin. işletme filan oku bence. Bu kafadaysan ne alaka? Bence sen bu kafayla millete akıl vermeye çalışma en iyisi. Yanlış yönlendirirsin falan. cok sagol genc 17 yasında halinle guzel tavsiye verdin iç mimar psikoloji vs diye ikilemde kalan adamdan hukukçu olmaz bu yastan sonra ne kendini uz ne buyuk ihtimal ozel üniversiteye para vericek olan aileni. Yazık insanların parasına Benim mesleğimi seçmemdeki en büyük etmen yaparken memnun olacağım ve ömür boyu yapmak isteyeceğim bir mesleğimin olması. Buna senin karar verebileceğini sanmıyorum. Ben sadece bunlardan en popülerini hangisinin daha iyi bir meslek olduğunu sıralamanı istedim. Buraya tartışmak için gelme bence tartışmıyorum genç senin kafanda birisinin hukuk yazarsa çooook üzüleceğini dene gör. denemesi bedava demek isterdim ama değil Denemesi bedava sen rahat ol. ; açıkçası bankacıık,iç mimarlık ve psikolojinin iş imkanları hakkında pek bi fikrim yok ama hukuk mezunları çok çeşitli alanlarda ne kadar son zamanlarda kontenjanlar artırılsa da hukuk hala tmnin başat dışında eğer boğaziçi tarzı yerler olursa işletme,iktisat da düşünebilirsin. Yukarılarda çok gereksiz bir tartışma olmuş. Hukuk ve iç mimarlığa yakın bi insanım. Ailemde 4 hukukçu var, ben de mimarım. o yüzden bir çok mesleğe göre , bahsettiğiniz iki meslek hakkında daha çok fikir sahibiyim. Bankacılık,finans,psikoloji hakkında yorum yapamıyorum ancak önyargılı davranırsam,bana hiç çekici gelmeyen işler. İç mimari batıda gitgide yükselen bir dal. İnsanlar artık bu konularda profesyonele danışmaya başladılar. Dekorasyon işinde çok güzel ve kolay paralar dönüyor ama dikiş tutturmak lazım, çevre bu meslek doğuda pek tutmaz. Hukuk evrensel, yani Türkiye'nin her yerinde iyi kötü çalışabileceğiniz, ve de kendi işinizi kolaylıkla kurabileceğiniz , kimseye bağlı olmayacağınız bi meslek. Mimarlık mı hukuk mu deseydiniz, mimarlık diyebilirdim. Kısa vadede olmasa da uzun vadede hukuka göre daha iyi gibi. Ama iç mimarlık - hukuk kıyaslamasında hukuk derim sanırım. Benim de bu sene 2. girişim derslerim iyi olduğu için sayısal zekada olduğumu düşünüyordum,ailemin ve çevremin pohpohlamasıyla ısrarla lisede sayısal bölüm seçtim ve hala sayısaldan hazırlanıyorum..Aynı zamanda dil bölümünden girmeyi düşünüyorum.. Tıp mı Tercümanlık mı deseler Tercümanlık derim. Sayısalda olmak istediğim meslek en fazla 1 yada 2 puanları çok ağırlık olsaydım Piskoloji seçerdim..İçindeki sesle baş başa kal ve geç olmadan bir karar ver..Meslek popülerliğini düşünme demiyorum ama 2. planda olsun..İyi bir üniversite hedefle ve ne olursan ol en iyisi ol..Kimsenin hayallerinle oynamasına izin verme..Herkesin fikrini almaya çalışma kendini en iyi sen kişilerin kendine faydası yokki sana yardımcı olsunlar..İyi düşün uzun dilerim. Cevabın için teşekkürler kardeşim. Hepimizin hakkında hayırlısı neyse o olsun.. Sanada başarılar quoteOrijinalden alıntı Casnac Arkadaşlar hepinize merhaba. Ben 17 yaşındayım ee mağlum üniversite için hazırlıklar başladı dershane ve okulda da sıkı çalışmalar başladı. Dershane de eğitim olarak Sayısal seçtim ama 11. ve 12. sınıf'da Fizik-Kimya-Biyoloji derslerinin zorluğundan ve o derslere yatkın olmamamdan dolayı ayrıca sayısal olarak popüler sayılan meslekler Mühendislik ve Tıp olduğu için ve bunlarıda istemediğim için sayısal okumaktan vazgeçtim. Eşit ağırlığa geçmeye karar verdim. Eşit ağırlıkta Matematik-Geometri-Edebiyat-Coğrafya dersleri görüyoruz mağlum. Bunlarda sıkıntım yok başarabileceğime eminim eşit ağırlıkta. Eşit Ağırlık okursam isteyerek yapabileceğim 4 meslek var önümde. Başlıkta da görüldüğü gibi Hukuk, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, Bankacılık ve Finans ve Psikoloji bölümleri. Ailemlede bu konu hakkında çok tartıştım ailem Mühendislik ya da Tıp istiyordu ama onlara yatkın olmadığımı ve okumak istemediğimi belirttim. Velhasıl Kelam bu bölümlerden en popüleri, en iyi iş bulabilme olanakları, maaşları, çalışma ortamları, kız-erkek oranı gibi sorular var kafamda. Bu bölümlerin mezunlarından, şuan bu bölümlerden herhangi birisini okuyan ya da okumayı düşünen arkadaşlardan açık bilgiler istiyorum. Yardımcı olursanız çok sevirim. Şimdiden cevaplarınız için teşekkürler .. Bankacılık ve finansı önermem , Çünkü finans alanında İktisatçılar, bankalarda ise tüm İİBF zaten hem özel hem devlet düşünüyorum dersen Hukuk ,Psikoloji ve Bankacılığı işte o zaman mimarlık mesleğide daha çok bazı kesime hitap ettiğin için çok sağlam bir çevren olması şart. Hukuk halen geçerliliğini kabul ediyor en azından bir şirketin avukatı olsan bile kar olur senin için. Ben Hukuktan yanayım .Psikolojinin de devlette atamaları gayet iyi gibi duruyor şimdilik . . . Sayfaya Git Sayfa
Mimar mekanları tarih ve çevre ilişkileriyle birlikte; ekonomik, işlevsel, estetik bir şekilde tasarlayan, planlayan,uygulayan kişiye denir. Bir mekanın tasarımı ve uygulaması için diğer disiplinlerle mekanik, elektrik, statik, harita, peyzaj, iç mimari vb. koordineli çalışan ekip lideridir.Steyn Studio - Bosjes Chapel“Mimarlık, bina yapma sanatıdır.” Le CorbusierMimarlık, canlıların ihtiyaç duyduğu mekanları, teknik gereklilikler ve kullanıcı ihtiyaçları göz önüne alınarak estetik değerler ile birleştiren sanat ve bilim dalıdır. İlaveten, bir yerde mimariden söz edebiliyorsak; O mimari eserin bize, o yerin tarihinden, toplum yapısından vs. bilgiler verdiğini Okumanın Zorluklarını Yalnızca Mimarlar mı Anlar?Toplumumuzda yer alan “benim çizimim iyi değil ben mimar olamam” şeklindeki en yaygın yanlış düşünceye rağmen, bugün mimarlık okuyanların sayısı azımsanmayacak düzeydedir. 2017 yılında, ülkemizdeki tüm mimarlık bölümlerinin toplam kontenjanın 6956 olduğu belirtilmektedir kaynak arkiteraÇizimi Çok İyi Öğrenmeden de Mimar Olunamaz mı? Öncelikle, mimar olabilmek için muhteşem çizim yeteneğine sahip olmak gerekmiyor. Artık teknoloji çağında yaşadığımız için işler ilgili çizim programlarıAutocad, photoshop, archicad, 3dmax vs. ile yürütülüyor. Gerekli olacak teknik ve detay çizim bilgisi, eğitimin daha ilk yılında verilmeye okumak için çizim bilgisinden daha fazla gerek olan bir şey varsa; o da sabır ve azimdir. Mimarlık okumak, diğer bölümlerde okumaya benzemez. Uykusuz ve stresli kafeinle geçen günler, haftalarca adeta kişi toplumdan bağımsız kendi yaşam döngüsünü yaşar. Diğer bölümlerde okuyan insanlar gibi vize haftası bitince rahatlamak diye bir şey yoktur; Proje dönem boyu devam eder, çalışmak daimdir. Bunlara ilaveten masraflı bir bölümdür; sürekli proje çıktıları almak, maket kartonları, renkli kalemler, eskiz kâğıtları hiç bitmez! Okulunuza yakın kırtasiyeler, ozalitçiler adeta sizin ikinci yuvanız olur.YTÜ Mimarlık- Teslim Dönemi Öncesi Uykusuz Gecelerden BiriTabi ki, mimarlık okumak eziyetten ibaret değil, çok güzel tarafları da var. Bir kere hayata artık daha farklı bakmaya başlıyoruz, yaşam alanlarını mekanları daha derin yaşıyoruz. Mimarlık okurken, sanata, tarihe, binalara, sosyal alanlara yönelik bir sürü şey öğreniyoruz. Örneğin, altın oranın ne kadar muhteşem olduğunu, Charlie Chaplin’in “Modern Zamanlar” filmi ile kitlesel üretim kavramını tartışıyoruz, piramitlerin gizemini konuşuyoruz, İran Yazd sokaklarını sunumlar ile adım adım keşfediyoruz. Diğer fakültelerdeki öğrenciler kürsülerde blok ders yapıp sıkılırken, biz İstanbul Modern’de yere yayılmış mekan incelemesi yapıyor ya da Kınalı Ada’da proje alanı için keşif yapıyor olabiliyoruz. Mimarlığın bize verdiği tatlı sürprizler bunlar! Ve eğer beğenilmekten hoşlanan biri varsa söylemem gerekir ki, evet mimarlık okuyanlar insanlara çok "cool" için bitmeyen dert! İç mi Dış mı?Yıl 2018 de olsa, mimarlık insanlığın en eski mesleği de olsa hala tüm mimarlar iç mi dış mı sorusuna maruz kalmaktadır. Çünkü, her konuda bir fikri olan insanımızın iç mimara bakış açışı "he tamam siz böyle dekorasyon süsleme filan yapıyorsunuz" iken, mimar algısının da "siz de böyle binanın dışını yapıyorsunuz di mi?" şeklinde olduğunu görüyoruz. Eğer o topa girecekseniz, aradaki farkı anlatmak için sabır ve basit cümleler gerekiyor. Sahi gerçekten farkı nedir iç mimar ve dış! mimarın?Mimar, bir yapıyı tasarlarken yapının çevresindeki tüm dinamikler ile konuyu ele alır. Mesela, binaya ulaşım için o bölgedeki araç veya yaya trafiğinin akışını, tasarım kriterleri için rüzgar yönünü ve güneşi nasıl aldığını, yapılacak yapı çevresindeki bina yapılaşmasını, kat yüksekliklerini, yönetmelik standartlarını vb. bir sürü diyagramlar çıkararak tasarımını yapar. Bu yaptığı tasarım üzerinden diğer disiplinler ile elektrik, mekanik, statik, peyzaj, iç mimari vb. koordineli olarak projeyi yürütür. İç mimar, yapının iç mekânlarının tasarımından ve uygulamasından sorumludur. Halk arasında belirtildiği gibi sadece dekorasyon ile ilgilenmez. İç mekânın en ideal şekilde kullanıcıya yönelik oluşturulması için teknik ve detay bilgisi ile estetik yaklaşımını harmanlar. Tüm bu söylediklerimden sonra ancak şunu belirtmem gerekir ki, her ne kadar mimar ve iç mimarın çalışma alanları ayrı gibi dursa da günümüzde çoğu mimar ofislerde iç mimari uygulama projeleri çizebildiğini, ya da iç mimarların şantiyelerde dizayn ofis departmanlarında mimarlar ile aynı şekilde çalışabildiğini gördüm. Unutulmaması gereken tek şey, mimarların imza yetkisi Çalışma Alanları Nelerdir?Sanılanın aksine bir mimarın çıkıp buraya da şöyle bir üçgen konduralım’ demesiyle binanın yapılmadığını artık anladık sanırım. Bina yapım sürecinin hangi aşamasında çalışırsak çalışalım bunun bir ekip işi olduğunu, bizim de ekibin bir parçası olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bugün mimarlar için çalışma yelpazesi oldukça geniş olmakla birlikte ülkemizdeki mimar fazlalığı ve ekonomik sebeplerle sektörün kötüye gitmesi iş bulmanın zorlaştığını gösteriyor. İlaveten çoğunlukla deneyimli mimar aranıyor, kimse yetiştirmek üzere almaya yanaşmıyor! Neyse, gerçekten mimarlar nerelerde çalışabilirler?Şantiyede dizayn ofis mimarı olarak çalıştığım yerlerden biri – Mart 2017 Mimari ofislerde, avan konsept proje ve/veya ruhsat projesi ofislerde, mimari uygulama projeleri ofislerde, iç mimari uygulama projeleri personeli olarak çeşitli kamu kurumlarında mimar olarak yüklenici veya taşeron firmada dizayn ofis departmanında çalışabilirler. Mimari gruptan gelen çizimlerin, sahada uygulanacak şekilde detaylandırılmasından sorumludur. Mimari grup ile saha arasındaki koordinasyonu sahada saha mimarı’ olarak uygulamanın başında kalite departmanlarında çalışarak, işin standartlara uygun yapılıp yapılmadığını kontrol teknik ofis departmanında metraj ve hakediş firmaların merkez ofislerinde, tasarım mimarı firmada, çalışarak işin doğruluğunu kontrol etmekle yükümlü olarak denetim firmalarında Pazarlama firmalarında yüksek lisans yapabilir, araştırma görevlisi olarak çalışmaya firmalarında, satış mimarı veya tasarım mimarı olarak Koçtaş vb. firmaların bünyesinde, müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda tasarım ve uygulama yapabilecek mimarlar olarak ofislerinde, üç boyutlu tasarımlar mimarlık departmanlarında, ofisinizi ve ekibinizi olarak dışardan iş alarak gerektiren çeşitli yapı firmalarında çalışabilirsiniz Cephe firmaları, Duvar tavan sistemleri, aydınlatma sistemler vs. gbiKendi çalışma deneyimlerimden örnekler vererek bunu anlatmak isterim. Ben ilk mezun olduğumda avan proje ve ruhsat projesi çizen bir ofiste işe başladım. Onca projenin ünlü mimarının ofisi bir sitenin giriş katında 80’lerden kalma bir ofis havasında kasvetli bir ortamdı. Kimsenin birbiriyle mesai saatinde sohbet edilmesine izin verilmezdi, bilgisayarlardan internete girmek yasaklanmış, usb belleklerin takılmasına karşı bilgisayar kilitlenmişti. Sürekli sirkülasyonun olduğu bu işyerinde çok cüzi maaşlar ile çalışır, ofise giriş çıkış dakikalarımızı yazardık. 1802, 0803 gibi öğle aralarında haftada bir gün herkese denk gelecek şekilde, gelen öğle yemeklerini mikro dalgada ısıtır sofrayı hazırlardık. Bu korkunç gelebilecek yerde, İstanbul’un en önemli avm, konut, otel projeleri çiziliyordu. Oradan çıktıktan sonra, girdiğim mimari ofiste bu kez iç mimari uygulama projeleri çiziyorduk. 5 yıldızlı, çok iyi bildiğimiz birkaç otel zincirinin projelerini hazırlayıp şantiyeye iletiyorduk. Bir odadaki elektrik planından, sehpa detayına, duvar kaplamasından, vitrifiye seçimlerine kadar çiziyorduk. Firmalardan ürünler için fiyat teklifleri alıyor, spesifikasyon hazırlıyor projeler ile teslimler sonra Türkiye’nin en büyük kompleks projelerinden birinin avm, otel, konut, ofis şantiyesinde yüklenici firmada dizayn ofis mimarı olarak çalışmaya başladım. İmalatın yoğun olduğu bir yer olduğu için, kalabalık bir ekip ile oldukça yoğun geçen bol mesaili, resmi tatillerde dahi çalışmalı bir iş tempomuz vardı. İlk kez böyle çok katlı ve kompleks bir projede çalışyor ve işin mutfağında bulunuyordum. İşverenden gelen talimatları elektrik, statik, mekanik vb disiplinler ile koordine ederek projeye işleyip sahaya iletiyor, taşeronları organize ediyor, teknik ofise hakediş için ilgili çizim ve kaynakları iletiyor, bir problem olduğunda sahada yerinde bakıp çözüm üretmeye çalışıyorduk. Çalıştığım en yoğun, en stres yönetimi yapılması gereken ama en sosyal en keyifli hayata geçmesi ile Tükiye’nin önemli süt ürünleri firmalarından birinin ofis, ticaret ve dağıtım merkezinin şantiyesinde, dizayn ofis mimarı olarak çalışmaya devam ettim. Her yapının ihtiyaçlarının farklı olduğunu deneyimlediğim bu sektörde, sahaya doğru bilgi aktarımı, malzeme onaylarının alınması, taşeronlara doğru çizimlerin dağıtılması, gerekli koordinasyonun yapılmasından sorumlu olarak projenin de bitimi ve benim taşınarak şehir değiştirmem ile birlikte en son Bodrum’da Türkiye’nin en büyük otellerinden birinin otel ve villalarının yapılacağı şantiyede, işveren ve uygulamacı firmanın aynı olduğu şirkette dizayn ofis mimarı olarak işe başladım. İlk kez bir projeye daha kazı aşamasında dahil oldum. Projenin farklı süreçlerinde işe girmenin farklı güzellikleri ve sakıncaları olduğunu, her yeni projede bir kez daha gördüm. Bu projede, bizim önümüzdeki en önemli sorun; az katlı binalar olmasına rağmen eğim ile her binanın araziye farklı oturmasının gerektirdiği yeni çözümlerdi. Sahaya doğru bilgi aktarımı, vaziyet planının oturtulması, buna göre kazı kotlarının belirlenmesi, istinat duvarlarının çıkarılması, altyapı tesisatları ile koordineli olarak projenin hazırlanması, konsept projenin uygulanabilirliğinin kontrolünün sağlanması temel görevlerimizdendi. Birkaç ay öncesine kadar çalıştığım bu yerden, çalışanlara uygulanan yoğun baskı ve sözlü saldırılar, iş disiplinin olmaması, hakkedilen maaşların verilmemesi, bitmeyen mesailer sebebiyle bugüne kadar çalıştığım en kötü yerden ayrıldım. Büyük firmaların, o muhteşem yapıların arka planında neler yaşandığını bilemezsiniz. İnşaat sektörü ancak içinde bulunanların anlayabileceği bir alan, bir kadın olarak bu alanda çalışmak ise çok daha fazla stresli bir durum. Şu anda, rotamı yeniden belirlemekle ilgili dinlendiğim, kendimi dinlediğim bir dönemdeyim. Benim için bu süreçlerden sonra, en keyifli en kendim için bir şeyler yapabildiğim bir dönem. Önümde daha güzel fırsatların karşıma çıkacağı, daha kendimden emin yol olacağım zamanlar var olduğunu Olmak Gerçekten Göründüğü Kadar Havalı mı?“Ya bir dahi ya bir deli keşfettim” Hocası tarafından Antoni Gaudi’ye söylenmiştir. Antoni Gaudi, bugün Barcelona’nın simgesi haline gelen Sagrada Familia kilisesinin, Park Guell vb. bir sürü mimari eserin tasarımcısıdır. Evet, mimarlık biraz "üşütüktürlür" gerçekten. Toplum tarafından "ooo mimarsın" cümlesi ile ya da okulda hocalarınız mimarlığın ne kadar kutsal bir şey olduğunu, mimarların dünyayı daha iyi ve güzel hale getirebilecek yegane insanlar olduğunu anlatmaları sırasında biraz havalı geliyor ama mezun olup iş hayatına atılınca gerçekler bir bir tokat gibi çarpıyor!İç mimar ve mimarın çalışma alanları iç içe geçmişken, bugün çoğu ilanda tekniker veya mimar’ ifadesinin kullanıldığını görüyoruz. Bu da demek oluyor ki; mimar kimliğine yeterince önem verilmiyor. Çoğu büyük ve tanınır mimarlık ofisleri dahil, mimarlara maaşları ile orantılı sigorta yatırmıyor, asgari ücret üzerinden sigorta yatırıp maaşları elden verebiliyor. Özel sektörde çoğu işyerinde cumartesi günleri de çalışılıyor, mesailer de cabası. 2017 yılında mimarlık odası, kaydı olan mimar sayısının civarı olduğunu gururla belirtiyor. Ancak oda bugün artık siyasi bir mecra haline gelmiş durumda, mimarların haklarının gözetilmediği ortada. Ülkemizde herkesin inşaattan anladığını düşündüğü için müteahhitlik yaptığı, imara aykırı binaların arttığı bu dönemde, tahmin edersiniz ki dürüst kalmak işini doğru yapmak oldukça zor. Üstelik hepsinin yanında şantiye gibi yerlerde diğer disiplinler ile birlikte çalışırken mühendislerin özellikle inşaat mühendisleri kendisini sizden üstün görmek gibi alışkanlıkları var. Her zaman sağlam, kararlı, disiplinli olmak yoğun, stresli, mücadeleli geçen yılların ardından, kaç yıldır mezun olursanız olun, her iş görüşmesinde İnsan Kaynakları "Neden mimarlığı seçtiniz" diye başlaması bile meslekten soğuma sebebi bence. Sonra mimarlar egolu oluyor, sinirli oluyor, kaprisli oluyor... Bu zamanda işverene kaygılarını anlatabilmek, uygulamacıya derdini anlatabilmek kolay mı....Yine bunca olumsuz görünen konudan bahsettikten sonra, güzel şeylerden bahsetme zamanı. Tüm bu zorlu süreçlerin yanında fikirlerinizin, çizimlerinizin, belki yönlendirmelerinizin bir şekilde çorbadaki tuzunuzla gerçeğe dönüştüğünü görüyorsunuz. Bir temelin ilmek ilmek nasıl yükseldiğini bir yaşam alanına dönüştüğünü, kullanıcıların buna tepkisini görebiliyorsunuz. İnsanların hayatlarına dokunuş yapmış oluyorsunuz. Çalışmanız somut bir nesneye dönüşebiliyor. Bu da çok farklı bir haz kesinlikle bir çok sektörde çalışanlara göre. Üstelik biz diğer insanlara göre daha yeni arayışlara meraklı, gezmeyi, yeni mekanlar keşfetmeyi, herşeyin güzelini seviyor ve detaylarla mest Olacak Mimar Adayları İçin Tavsiyeler Neler?Mimarlığı gerçekten bitirmek için üniversite hayatını zehir etmemeli, okurken bol bol keşfetmeli, gezilmeli, öğrencilik yaşanmalı. Okul sonrası çok özleniyor o yola adım attığımız andan itibaren meraklı, araştırmacı olmalıyız. Çok gezmeli, çok okumalı, çok araştırmalı, çok istediğimizi bilmek lazım, mimarlık çok geniş bir alan, neye yönelmek istediğimize göre eğitimimizi yoğunlaştırmalı ve yeteneklerimizi iyi ilişkiler kurarak her sektörden çevremizi programlarında autocad ve photoshop’tan fazlasını bilmeliyiz. Revit, 3dmax vb gibiMümkün ise Erasmus ile yurtdışı öğrenci değişimi ile yabancı okullardaki eğitimi çok iyi projeleri, malzemeleri, güncel yapım tekniklerini öğrenmeye istekli sitelerini, blogları, sosyal medya sayfalarını takipte yılmamalıyız, sabırlı ve azimli her zaman her anlamda daha fazla güzelleştirmeye, konforlu ve yaşanabilir hale getirmeye katkıda bulunmayı amaç Burcu Ekin
1 Sizce mimarlık, iç ve genel mimarlık diye ikiye ayrılabilir mi? Kesinlikle ayrılmalı. Dört yıllık üniversite eğitiminiz boyunca, ancak bu iki branştan biri ile ilgili eğitim verilmesine rağmen; mezun olunduğunda tam donanmış bir meslek sahibi olarak mezun olamıyorsunuz. Çok kapsamlı, hem birbiri ile iç içe geçmiş, ama aynı zamanda bambaşka iki farklı durum söz konusu. Bu da beraberinde iki farklı eğitim ve bakış açısını gerekliliğini ortaya çıkarıyor. 2 İç mimarlık eğitimi ile mimarlık eğitimi ne kadar ayrışır, ne kadar benzeşir? Estetik olarak, iki branş birbirini direkt etkiler. O yüzden gerek konsept ve teknik açılardan eğitimi benzeşir. İç mimari’de daha çok detaya girilir ve sınırları mimari tarafından belirlenmiştir. Malzeme bilgisi ve çeşitliği üst noktadır. Mimari’de büyük ölçekle çalışır. Sınırlarınızı siz belirlersiniz. 3 Dünyada ve Türkiye’de iç mimarlık ile mimarlık pratiğine ilişkin uygulama ve statü farkları var mı? Statü farkları olduğunu düşünmüyorum. Kabul etmek gerekir ki, mimarlık olmasa, iç mimarlık olamazdı. Yeni yapılarda, mimarla çalışmak kanuni bir zorunluluk ve bir gereklilik olduğu için; daha ön planda olan bir branş iken, mevcut yapılardaki renovasyonlarda da iç mimarinin avantajı ortaya çıkıyor. 4 Tarihsel süreçte bir mimar kentsel ölçekten mobilya ölçeğine kadar geniş bir skalada tasarım yaparken bugün baktığımızda mekan tasarımında iç mekan tasarımı, aydınlatma, akustik gibi pek çok farklı uzmanlıktan bahsedebiliyoruz. Sizce böyle bir uzmanlaşma gerekli mi? Sizin meslek pratiğinizde böyle bir uzmanlaşma ne kadar geçerli? Bu görev ayrımında neler / kimler belirleyici oluyor? Doktorlukta böyle bir ayrım varken, yadsımıyorsanız, neden mekan tasarımındaki ayrım için şaşırıyorsunuz. Detayı fazla olan, ekstra özel eğitim gerektiren konulardan bahsediyorsunuz. Uzmanlaşmak kesin gerekli, keşke iç mimarlık branşında da konut, mağaza, ofis, restaurant tasarımı olarak ayrılsa… 5 İç mimarlık gerek eğitimi gerekse meslek odaları ile mimarlıktan ayrılmış durumda. Fakat pek çok mimarın kariyerlerinin bir döneminde dahi olsa iç mimarlık yaptığını biliyoruz. Sizce iç mimarlık Türkiye’de bir uzmanlık alanı olarak ne kadar ciddiye alınıyor? Bu soruyu beş yıl evvel sorsaydınız, sorunuzu farklı cevaplardım. Ama şu anda şartlar bambaşka. Çoğu yeni müşteri mutlaka ’iç mimar’’ olup olmadığımızı özellikle soruyor. Mimar arkadaşlar da farkında. Bu sebeple iç mimarlık hizmeti veren, mimar arkadaşların sayısında çok ciddi azalma var. Ben, çok sayıda eğitim veren iç mimarlık fakültelerinin bu konuda ciddi etkisi olduğunu düşünüyorum. 6 Projelerinizde bu anlamda mimarla/iç mimarla bir işbirliğine girdiniz mi? İç mimar-mimar işbirliği söz konusu olduğunda, pratikte uzmanlığın sınırları nasıl çiziliyor? Bu işbirliği sizce nasıl yürütülmeli? Bizler mimar arkadaşlarla çok sık çalışıyoruz. Eğer iki tarafta konusunda bilgili ve tecrübeli ise, sınır kendiliğinden zaten belirlenmiş oluyor. Zaten, birçok mimari ofis için, bizlerin yaptıkları işler külfet geliyor onlara. İlgili sorumluluğun, bizlere verilmiş olmasından duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar. 7 İç mimarlık mimarlığın üvey evladı mıdır? Bir üveylik durumu, söz konusu değil. Çift yumurta ikizi demek daha doğru sanırım.
Cevap İç mimarlık eşit ağırlık mı sayısal mıİç mimar olmak için eşit ağırlık puan türünden tercih yapılması gerekmektedir. İç mimarlık, mimarlığın bir dalıdır. İç mimarlar; mekan tasarımı yaparlar. İç mimarların görevleri; mekanı estetik olarak tasarlamak, mobilyaları ve diğer eşyalarıperde, süs eşyaları düzenler, Yapılacak değişiklikler ve kullanılacak malzemeleri ayarlar, yapacağı tasarımın krokisini mimar olmak isteyen bir kişi; yeniliklere açık, geometrik şekilleri ayırt edebilen, cetvel kullanmayı bilen, Yapacağı işi planlayabilenve o plana uyabilen, düzenli, eleştiriye açık olmalıdır. İç mimarlık ve mimarlığın farkı; mimarlar dış cepheyi düzenlerken, iç mimarlar mekanı düzenler. Peki hangisi daha avantajlı diye soracak olursak; iç mimarlık daha avantajlıdır. İç mimarlar daha özgürlerdir. Mimarlar ise belirli bir kural dahilinde tasarımlarını yaparlar. İç mimarlar mimarlara göre daha çok gelişme, tanınma olasılığına sahiptir. Elbette ki iç mimarlık da mimarlık da masraflı mesleklerdir. Ama hangisi daha çok kazanıyor diyecek olursak, iç mimarlar daha çok kazanırlar.
iç mimarlık mı mimarlık mı